Ülkemizi ve dünyayı etkisi altına almış olan COVID-19 hastalığının sosyal yaşantıya etkisi büyük olmuş, bunun yanında etkilenmiş olan iş dünyası için birtakım düzenlemeler yapılması gerekliliği doğmuştur. Bu nedenle 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 1. Maddesi ile birtakım süreler durdurulmuştur. İlgili kanun maddesine istinaden dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler 30.04.2020 tarihine kadar durdurulmuş, sürenin bitmesi ile yayınlanmış olan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile bu süre 15.06.2020 tarihine kadar uzatılmıştır.
Kanun maddesinin lafzından ibraz sürelerinin de 15.06.2020 tarihine kadar durmuş olduğu anlaşılıyor olsa da kanun maddesinin yeterince açık olmaması ve farklı şekillerde yorumlanarak uygulanmakta olması nedeniyle uygulamada belirsizlikler ortaya çıkmakta ve bu durum ticari hayatı olumsuz yönde etkilemektedir.
Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK m.795 çek ibrazını düzenlemektedir ve ilgili kanun maddesi uyarınca çekin görüldüğünde ödeneceği, düzenleme tarihi olarak yazılmış olan tarihten önce ibraz edilmiş olan çekin ibraz edildiği anda ödeneceği hüküm altına alınmıştır.
Ancak COVID-19 tedbirleri kapsamında 5941 sayılı Çek Kanunu’na eklenmiş olan Geçici madde 3’ün 5. Fıkrası şu şekildedir:
“31/12/2020 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir.”
Çek Kanunu’na eklenmiş ilgili madde uyarınca TTK’nın 795. Maddesi 31.12.2020 tarihine kadar uygulanmayacak olup, bu tarihe kadar çek görüldüğünde ödenir kuralı ve düzenleme tarihinden önce yapılmış olan çek ibrazı geçersiz olacaktır. COVID-19 döneminde yapılan düzenlemelerle ilgili uygulamada karışıklığa yol açan durum düzenleme tarihi itibarıyla bankaya ibraz edilmiş olan çek ile ilgili bankanın işlem yapıp yapmayacağı noktasında oluşmaktadır.
7226 sayılı kanunun geçici 1. Maddesinin 1. Fıkrasının b bendinde “Durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılır.” Denilmektedir. Geçici 1. Maddenin lafzi yorumu itibarıyla çek ibrazı için de geçerli olduğu varsayıldığında 13.03.2020 tarihinden 15.06.2020 tarihine kadar düzenleme tarihi olan çeklerin bu süre arasında ibraz edilemeyeceği, ibraz edilse dahi banka tarafından ibrazın kabul edilmeyerek çek hakkında işlem yapılmaması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Ancak uygulamada bankalar yapılmış olan ibrazı kabul etmekte ve ibraz edilmiş olan çek hakkında sürelerin ertelenmesi ile ilgili yapılmış olan düzenlemenin çek ibrazını kapsamadığı şeklinde gerekçesi ve dayanağı olmayan bir yorum ile ibrazları kabul etmekte ve işlem yapmaktadır. Bu durum ticari hayatta belirsizliklere ve mağduriyetlere yol açmakta, kişilerin kredibilitesi ve finansal sicilini olumsuz yönde etkilemektedir. Kanun maddesinin tam olarak kesin bir şekilde sınırlarının çizilmesi, durumun belirlilik kazanması, bankaların keyfi yorumlarının ve işlemlerinin önüne geçilmesi ve söz konusu durum nedeniyle oluşmuş olan mağduriyetlerin giderilmesi zaruri olup, konunun taze bir konu olması ve konu hakkında emsal bir yargı kararı bulunmaması nedeniyle durum hala belirsizliğini korumakta olup, sınırları net bir şekilde çizilmiş bir yasal düzenleme veya emsal yargı kararı verilmiş olması durumunda bankaların çek ibrazı ile ilgili genel geçer ve keyfi uygulamalarının da önüne geçilebilecektir.