Pay Satış Sözleşmelerinde Escrow Sözleşmesi
Escrow Sözleşmesi Nedir?
Birleşme veya devralma işlemlerinde sözleşmenin taraflarının edimlerinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği hususunun belirsiz olduğu durumlarda ya da edimin derhal ifasının uygun olmadığı koşullarda, tarafları bu belirsizliğin olası sonuçlarından korumak amacıyla, edimlerinin üçüncü bir kişi aracılığıyla teminat altına alındığı bir sözleşme türüdür.
Amerikan Hukukunda sıkça kullanılan Escrow Sözleşmesi’nin tam olarak karşılığı Türk Hukuk sisteminde yer almamaktadır, fakat Türkiye’de de Escrow’a benzer şekilde “bağımsız 3. kişi” olarak sözleşmelerde taraf olunan bazı haller bulunmaktadır.
Escrow Sözleşmesinin Tarafları Kimlerdir?
Escrow sözleşmesi yapısı gereği üç tarafa sahiptir. Bunlar: alıcı, satıcı ve escrow aracısı.
- Escrow Sözleşmelerinde devreden, Escrow Sözleşmesi’nde belirtilen şartların yerine getirilmesi karşılığında ödemeyi nakit olarak veya başka bir şekilde yapmayı kabul ve taahhüt eden alıcıdır.
- Escrow Sözleşmesi’ndeki tüm koşulların yerine getirilmesi halinde, Escrow’a tabi ödemeyi alma hakkına sahip olan gerçek veya tüzel kişi satıcıdır.
- Escrow Aracısı, temel hukuki ilişkiye konu olan ödemeyi teslim almayı ve Escrow Sözleşmesinde belirtilen şartların yerine getirilmesi halinde devralana vermeyi taahhüt eden gerçek veya tüzel kişidir.
Escrow’a konu edilen varlıklar devir veya temlik için elverişli olmalıdır. Uygulamada, Escrow Aracısına aktarılan en yaygın varlıklar nakit, çek, menkul kıymetlerdir.
Pay Satım Sözleşmelerinde Escrow Uygulamaları
Alıcı lehine teminat sağlamak üzere; satıcı tarafın, beyan veya kapanış sonrası yükümlülüklerine aykırılığı durumunda meydana gelecek zararların teminatını oluşturmak veya fiyat ayarlama mekanizmalarında kesin bedel hesaplanana dek saklanmak üzere satış bedelinin bir bölümünün escrow sözleşmesine konu edilerek kapanıştan belirli bir süre sonra satıcıya teslim edilmesine yönelik düzenleme yapıldığı görülmektedir.
Satıcı lehine teminat sağlamak üzere; satış bedelinin pay devri anında ödenmesinin mümkün olmadığı hallerde escrow sözleşmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Örneğin satış bedelinin taksitle ödeneceği işlemlerde, taksitlerin geç ödenmesi veya hiç ödenmemesi durumunda pay senetlerinin eski sahiplerine dönebilmesi amacıyla özellikle hedef şirketin pay defteri ve yönetim kurulu karar defteri ile birlikte alıcı tarafından beyaz ciro edilen pay senetlerinin taraflarca escrow aracısına teslim edildiğine uygulamada rastlanmaktadır.
Sonuç
Yasal mevzuatımızda henüz düzenleme alanı bulmayan escrow sözleşmeleri, Türk doktrininde farklı görüşler olmakla birlikte temelde saklama sözleşmesi ve vekâlet sözleşmesinin unsurlarını barındıran isimsiz sözleşmeler olarak nitelendirilmektedir. Escrow sözleşmesi, önemli bir teminat aracı olma özelliğine sahip olmasından kaynaklı mevzuatımızda da açık şekilde yer verilmesi gerektiği kanaatindeyiz.
Çitil Avukatlık Ortaklığı Blog sayfasında yer alan hukuk ve diğer konulardaki yazılar ilk sizin e-postanıza gelsin isterseniz Çitil Haber Bülteni’ne abone olun!
Sultan Dilara BARDİ
KAYNAK: