Türk Hukuk Sistemi, borçların icra edilmesi için çeşitli yollar öngörmüştür. İcra İflas Kanunu, alacaklının icra yolu ile alacağını tahsil etmesini sağlar. Borçlunun alacaklıya borçlu olmadığını ispat etmek istemesi halinde, borçlu, menfi tespit davası açabilir. Menfi tespit davasında, borçlu, kambiyo senetleri (çek, bono, poliçe) nedeniyle alacaklıya karşı, kambiyo taahhüdünün hükümsüz olduğunu veyahut temel borç ilişkisinden dolayı herhangi bir nedenle sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek menfi tespit talebinde bulunabilir.
Menfi tespit davası, borçlunun icra takibi yapılırken borçlu olmadığının tespiti için açılan bir davadır. Bu davada borçlu, borçlu olmadığını ispat etmekle yükümlüdür. İşbu dava, icra takibi başlamadan önce veya takip sırasında açılabilir.
İcra İflas Kanunu’nun 72/1 maddesinde, “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir” hükmünü haizdir. Kambiyo senetleri, mücerret kıymetli evrak niteliğine sahip olan belgelerdir. Kambiyo senetleri Türk Hukukunda önemli bir yere sahiptir. Borçlu, kambiyo senedi ile ilgili olarak alacaklıya karşı bir takım itirazlarını menfi tespit davası yoluyla ileri sürerek, senetle ilgili olarak icra takibi yapılmasını önleyebilir veya hukuki durumunu belirginleştirebilir. Bu sayede borçlu, icra takibine maruz kalmadan önce kendi hukuki durumunu belirleyebilir ve takip açılmadan önce bir hukuki çözüm bulabilir.
Kambiyo senetlerinde (çek, bono, poliçe) taahhütte bulunmanın temelinde genellikle satım, bağışlama, kira, taşıma gibi bir borçlandırıcı işlem mevcuttur. Böyle bir borçlandırıcı işlem söz konusu değilse, senedin hatır için verildiği varsayılabilir. Kambiyo senedinin düzenlenmesiyle birlikte, taraflar arasında iki çeşit ilişki oluşur. Bu ilişkiler temel borç ilişkisi ve kambiyo ilişkisi olarak ikiye ayrılabilir. Temel borç ilişkisi, kambiyo taahhüdünde bulunan tarafın borçlandırıcı işlemiyle oluşurken, kambiyo ilişkisi kambiyo senedinin düzenlenmesiyle doğar.
Borçlunun takas def’ini kullanması hâlinde ise, ne temel borç ilişkisine, ne de kambiyo senedi borcuna dayanılmaz. Takas def’i bir itiraz nedeni olarak kabul edildiğinden, bu def’i ileri süren borçlu kambiyo senedi borcundan kurtulur.
Sonuç olarak, menfi tespit davası kambiyo senetleri bakımından oldukça önemli bir yere sahiptir. Borçlu, kambiyo senedi nedeniyle açılan icra takibine karşı kendi hukuki durumunu belirlemek ve itirazlarını ileri sürmek için bu davayı açabilir. Kambiyo senedinin temel borç ilişkisinden bağımsızlığı, takas def’inin bir itiraz nedeni olarak kabul edildiği ve menfi tespit davasının önemli bir hukuki çözüm sağlayabileceği dikkate alınmalıdır.
Çitil Avukatlık Ortaklığı Blog sayfasında yer alan hukuk ve diğer konulardaki yazılar ilk sizin e-postanıza gelsin isterseniz Çitil Haber Bülteni’ne abone olun!
Yağmur KARAKIŞLA
Kaynakça:
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1986058
https://www.istanbulbarosu.org.tr/files/yayinlar/dergi/ibd20215/344/
https://www.diyarbakirbarosu.org.tr/yayin/3/files/basic-html/page73.html
http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/Dergi/Dergi135/566/
https://www.lexpera.com.tr/ictihat/yargitay/19-hukuk-dairesi-e-2018-2146-k-2019-4679-t-9-10-2019