Anonim Şirketlerde Kanuna Karşı Hile

ANONİM ŞİRKETLERDE KANUNA KARŞI HİLE

Şirket tanımındaki unsurlar sözleşme, kişi, sermaye, ortak amaç ve ortak amaca ulaşma çabasıdır. Her şirkette kişi ve sermaye unsurları bulunmasına rağmen bazı şirketlerde yönetim şahıslara göre bazı şirketlerde de sermayeye göre belirlenmektedir. İşte kanun koyucu bundan hareketle şirketleri şahıs ve sermaye şirketi şeklinde ayırmaktadır. Anonim şirket de sermaye üzerinden yönetilen şirket türüdür. Bu tür şirketlerde birçok özelliğin sermayeye göre belirlenmesi ve ortakların tek borç olarak sermaye koyma borcu olması toplumun ve alacaklıların korunması için sermayenin korunmasını gerektirmektedir.

Pay sahiplerinin tek borcunun sermaye olması ve bunun sadece şirkete karşı olması nedeniyle alacaklılara karşı hiçbir sorumlulukları bulunmamaktadır. Alacaklıların başvurabileceği tek malvarlığı şirketin malvarlığıdır. Şirket ile ilişkiye girecek kişiler için şirket esas sermayesi o şirket hakkında önemli bir kaynaktır.

Anonim şirketlere üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir. Ticaret hayatına bu kadar yön veren sermayenin belirlenmesini kanun koyucu şirket merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçilmesi ve anasözleşmeye bunun yazılması gibi ek formalitelere tabi tutmuştur. Kurucular bu formaliteden kaçınmak için kuruluştan sonra ayınları devralmak isteyebilirler. Kanuna karşı hile oluşturan bu davranışlar ortaklara ve alacaklılara zarar vereceği için kanun bu konuda düzenleme yapmıştır.

Kanuna karşı hile hükümlerinin uygulanabilmesi için şu şartların bulunması gerekir:

– Ortaklığın tescilinden itibaren iki yıl içinde bir işletme veya ayın şirketçe devir alınmalı veya kiralanmalıdır.

– Devralınan veya kiralanan değer, ortaklık sermayesinin 1/10’ unu geçmelidir.

– Bu devir veya kiralama, şirketin işletme konusuna girmemeli veya cebri icra yoluyla da gerçekleşmemelidir.

Bu madde kapsamına giren devralma ve kiralamalar, genel kurulca tasdik ve ticaret siciline tescil edilmedikçe geçerli olmaz. Bazı formalitelerin de yerine getirilmesi gerekir:

– Yönetim kurulu başvurusu üzerine, şirket merkezindeki asliye ticaret mahkemesince bilirkişi atanır ve değer tespiti yaptırılır.

– Ağırlaştırılmış yetersayı ile genel kurulun toplanması, konuyu görüşmesi ve karar alması gerekir.

– Onayla birlikte sözleşme tescil ve ilan olunur.

Bu saydığımız şartlarla kanun kaçınmak istenen formalitelerin yerine getirilmesini sağlayarak ortaklığı, ortakları ve alacaklıları korumayı amaç edinmiştir.

Çitil Avukatlık Ortaklığı Blog sayfasında yer alan hukuk ve diğer konulardaki yazılar ilk sizin e-postanıza gelsin isterseniz Çitil Haber Bülteni’ne abone olun!

Kaynakça:

https://www.mevzuat.gov.tr/

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/95865

https://karararama.yargitay.gov.tr/

ERCAN GÜNEŞ

Paylaş: