Bir sağlık sorunu yaşadığınızda tıbbi hizmetlerden en iyi şekilde yararlanmak istersiniz. Doktorunuz ise hastalığınızı doğru tespit etmek, hastalığınızın gereklerine uygun olacak şekilde en risksiz müdahalede bulunmak, sizin için en yararlı ilaç tedavisini uygulamak ve tedavi sonrası aşamalarda iyileşme sürecinizin ilerleyişini gözetmek durumundadır. 

Tıbbi müdahalenin hukuka uygun olması için: Hastaya müdahalede bulunulmasına yönelik tıbbi bir gerekliliğin varlığı, sağlık görevlisinin müdahale etmede yetkili olması, ilgilinin aydınlatılmasının ardından rızasının alınması ve tıp biliminin kuralları ile standartlarına bağlı kalınması gerekmektedir. Söz konusu unsurlarda bir eksikliğin bulunması hukuka aykırılık sebebiyken hukuka uygun bir tıbbi müdahalenin yanlışlığı “tıbbi müdahalede hata- tıbbi malpraktis” olarak değerlendirilir.

Malpraktis kavramı, “kötü-yanlış uygulama, uygulamanın hatalı olması” anlamlarına gelen ve tıp alanı dışında da kullanılmakta olan bir ifadedir. Tıbbi malpraktis, doktorun/ sağlık görevlisinin; sorumluluklarına aykırı şekilde bilgisiz, ilgisiz ya da deneyimsiz olması sebebiyle yaralanmaya ya da zarara yol açmasıdır. Bu durum; hem hastaya gerekli teşhisin konulmaması, gerekli müdahalede bulunulmaması gibi ihmal suretiyle hem de eksik/hatalı müdahale edilmesi gibi icrai bir davranışla karşımıza çıkabilir. Malpraktise konu olan müdahalenin amacı bir sağlık sorununun tedavisi gibi bir estetik kaygının giderilmesi de olabilir. 

Sağlık Görevlisinin Görev ve Sorumlulukları

Doktor/sağlık görevlisi; hastalığın teşhisi, hastaya müdahale edilmesi, hastalığın tedavisi ve takibi aşamalarında tıbbi standartlara göre özenli ve dikkatli bir davranış sergilemelidir. Aksi takdirde kusuru oranında cezai sorumluluğu gündeme gelir. Sağlık görevlisinin malpraktis halinde hukuki sorumluluğu da olduğundan yaralananın ya da zarara uğrayanın maddi-manevi tazminat talebiyle dava açması mümkündür. Ağır bedensel zararlarda, zarar görenin yakınları da manevi tazminat davası açabilir. Hasta yaşamını yitirmişse ölenin yasal mirasçıları malpraktis davasında davacı olarak ölümden doğan zararların tazminini isteyebilir. 

Malpraktis davasında davalı taraf, tıbbi müdahale hatasının; kamu kurumunda, özel hastanede ya da bağımsız bir doktor tarafından gerçekleştirilmiş olmasına göre değişmektedir.

Tıbbi Malpraktis ve Komplikasyonun Farkı

Unutulmamalıdır ki; doktorlar yükümlülüklerine bağlı, özenli ve dikkatli olsalar dahi tıbbi müdahaleler birtakım riskler içermektedir. Bu tür riskli durumlar hastaya bildirildiği ve hastanın rızası alındığı takdirde, hastanın bünyesinden kaynaklanan yahut beklenmedik şekilde gerçekleşen sorunlar “izin verilen risk” çerçevesinde değerlendirilecek ve “komplikasyon” olarak ele alınacaktır. 

Malpraktisin aksine, komplikasyon durumunda kural olarak cezai sorumluluk doğmayacaktır.  Bunun için doktorun hastaya olası riskleri anlatarak hastadan onay almış olmasının yanında komplikasyonlarla baş etmede kusurunun bulunmadığının tespit edilmesi gerekir. Doktorun kusuru olmaksızın komplikasyon yaşanmasından kaynaklanan zararlarda, doktorun hukuki sorumluluğu da gündeme gelmeyeceğinden tazminat talebinde bulunulamayacaktır.

Çitil Avukatlık Ortaklığı Blog sayfasında yer alan hukuk ve diğer konulardaki yazılar ilk sizin e-postanıza gelsin isterseniz Çitil Haber Bülteni’ne abone olun!

Kaynakça: 

http://www.cezahukukubilinci.org/tibbi-malpraktis/

https://www.saglikhukuku.gen.tr/malpraktis/

https://www.mevzuat.gov.tr/

Cemresu Duvarbaşı

Paylaş:
Index