evlatlıktan red ile karıştırılan mirastan men

Özellikle eski Türk filmlerinde fabrikatör babanın sıkça kullandığı ,toplumumuzda da aile içinde bir korkutma niteliğinde yerleşmiş olan evlatlıktan red ifadesi Türk hukuk sisteminde kanuni temellerle varlık kazanmış mıdır? Gerçekten anne veya baba çocuğuyla olan soy bağı ilişkisini koparabilir mi ?

Konunun aile hukuku alanına girdiği ve bu kapsamda ilgili maddelerin TMK da yer aldığı düşünüldüğünde Anne ve çocuk arasında soy bağı ilişkisinin , çocuğun ana rahmine düşmesi ve doğumuyla beraber şüpheye yer vermeyecek nitelikte olduğu, baba ve çocuk arasındaki ilişkinin ise MK da babalık karinesi başlığı altında madde 285’te yer alan haliyle  ‘evlilik birliği devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak 300 gün içinde doğan çocuğun babası kocadır ‘ şeklinde düzenlenerek hukuki niteliğiyle varlık kazanmıştır.Ancak konu başlığımız olan evlatlıktan ret kurumu şüphesiz hiçbir kanuni düzenlemeye dayanmayan ve mantık çerçevesinde de ele alarak düşünebileceğimiz biyolojik ilişkinin ortadan kaldırılması mümkün olmayan asılsız, altı boş bir kalıptır.Sıkça karşımıza çıkan bu ifadenin aslında bahsettiği durum evladın malvarlığından mahrum bırakılması , mirastan reddedilmesi , ıskat edilmesi anlamında yaygınlaşmış olabileceği varsayılabilir.Bu durum ise ancak şartları oluştuğu taktirde mirasçının Sahip olduğu saklı payının ,Muris tarafından ölüme bağlı bir tasarrufla mirasçılıktan çıkarılması şeklinde olacaktır. Madde 510 da düzenlenen mirastan çıkarma

  1. Mirasçı , miras bırakana veya miras bırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse,
  2. Mirasçı, miras bırakana veya miras bırakanın aile üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse,

sağlanabilecektir.

Kanunda yer alan ağır suç ifadesinin tanımı ise netlik kazanmamış , somut olayın hakim nezdinde değerlendirilerek takdirine bırakılmış bir akandır.Ancak burada kavramdan suçun devlet veya mala yönelik değil şahsa karşı işlenmiş olması düşünülmelidir. Bununla beraber mirasçılıkdan çıkarma işleminin ancak Muris tarafından tasarrufunda çıkarma sebebini belirtmiş olmasıyla geçerlilik kazanacaktır.Burada mirasçılıktan çıkarılan kimse duruma itiraz ettiği taktirde ,murisin saklı paylı mirasçısını , mirastan men etme sebebini ispat , mirastan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşmüş olmaktadır. Ancak sebebin varlığı ispat edilememiş ise murisin tasarrufu yalnızca mirasçının saklı payı dışında yerine getirilebilmektedir.

Çitil Avukatlık Ortaklığı Blog sayfasında yer alan hukuk ve diğer konulardaki yazılar ilk sizin e-postanıza gelsin Çitil Haber Bültenine abone olun.

Seçil SANDAL

Share:
logo-footer