Konaklama vergisini; günlük hayatımızda konaklamak için kullandığımız otel, motel, tatil köyü, pansiyon, apart otel, misafirhane, kamping, dağ evi, yayla evi gibi konaklama tesislerinde verilen geceleme hizmeti ile bu hizmetle birlikte satılmak suretiyle konaklama tesisi bünyesinde sunulan diğer tüm hizmetler (yeme, içme, aktivite, eğlence hizmetleri ve havuz, spor, termal ve benzeri alanların kullanımı gibi) oluşturur.
Geceleme hizmeti, tesiste günlük yatma, barınma olarak tanımlanır. Günlük gecelemelerde kalan kişinin gecelemeyi tamamlamaması vergilendirmeyi etkilemez. Bir günden fazla gecelemelerde, kişi konaklamak istediği gün sayısını tamamlamadan otelden ayrılırsa, vergilendirme için müşteri ile anlaşılan gün sayısı dikkate alınmaz, sadece müşterinin tesiste geçirdiği günler için vergi hesaplanır.
Çadır ve karavanlar içinse kendi karavanı veya çadırı ile tatil yapanlar vergiye tabi değildir, ancak kamp alanı olarak kullanılan yerler bir işletmeye aitse veya kamping olarak hizmet vermekteyse verginin kapsamındadır. Kısacası kendi karavanınız veya çadırınız ile tatile çıkıp kamping veya benzeri bir işletmede kalmayacaksanız konaklama vergisi ödemezsiniz.
Konaklama Vergisini Kimler Öder?
Vergiyi ödeyen yani verginin mükellefi, tesisi işletenlerdir. Tesisin mülkiyetinin işletene ait olmamasının, mükellefiyet anlamında bir önemi yoktur. Konaklama vergisi, tesisi işletenin katma değer vergisini (KDV) ödediği vergi dairesi tarafından; katma değer vergisi sorumluluğu olmayanların ise tesisin bulunduğu yerin vergi dairesi tarafından tesis edilir. Konaklama vergisi ödemeye yükümlü olanlarda bazı istisnalar vardır. Örneğin; öğrenci yurtları, pansiyonları ve kamplarında verilen hizmetler ve diplomatik temsilciler ve konsolosluklar ile bunların diplomatik haklara sahip mensupları belirli ilkeler doğrultusunda konaklama vergisinden muaf tutulur.
Konaklama vergisi oranı %2 olarak belirlenmiştir. Bu oran KDV hariç hizmet bedeli üzerinden hesaplanır. Faturada ayrıca gösterilmelidir.
Konaklama vergisinin yersiz veya fazla hesaplanması halinde, gerek vergi yükümlüsü gerekse konaklayan, işlemin eski hale döndürülmesini talep edebilir. Yersiz veya fazla hesaplanan vergiyi, öncelikle vergi yükümlüsü, konaklayana iade edecektir ve vergi yükümlüsü, ilgili kanunda öngörülen esaslara göre Standart İade Talep Dilekçesi ile nakden veya gelecek dönemlerdeki vergi borçlarından düşülmek üzere talep edebilecektir.
Çitil Avukatlık Ortaklığı Blog sayfasında yer alan hukuk ve diğer konulardaki yazılar ilk sizin e-postanıza gelsin isterseniz Çitil Haber Bülteni’ne abone olun!
Adilenur ÖZTÜRK
Kaynakça:
