Tahkim Nedir?

Tahkim, kanunun tahkim yoluyla izin verdiği konular kapsamında olmak şartıyla taraflar arasındaki uyuşmazlıkların devlet mahkemeleri yerine hakem adı verilen kimseler aracılığı ile nihai olarak çözümlenmesidir. Tahkim çözüm yoluna gidilebilmesi için tarafların tahkim sözleşmesi yapmaları ya da düzenledikleri sözleşmede tahkim şartının bulunması gerekmektedir. Ancak her dava için tahkime başvurulamaz, uyuşmazlığın tahkime elverişli olması gerekir. Genelde ticari uyuşmazlıklarda tahkime başvurulabilirken, örneğin boşanma davası için tahkime başvurulamaz.

Tahkim Neden Tercih Edilir?

Devlet mahkemelerindeki yoğun dava yükü ve buna bağlı olarak davaların çok geç sonuçlanması nedeniyle dava açılması tarafları hem maddi hem manevi anlamda yıpratmakta ve süreci uzatmaktadır. Özellikle de ticari hayatta zaman kaybı büyük maddi kayıpları beraberinde getirebilmektedir. Bu nedenlerle taraflar , aralarında anlaşarak tahkim yoluna başvurabilmektedirler. Uyuşmazlık hakkında, tarafların isteği üzerine Hakem ya da Hakem Kurulu tarafından 6 ay içerisinde uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmektedir.

Ayrıca devlet mahkemeleri aksine, tahkim yargılaması gizlidir. Bu durum davaya taraf olan özellikle ticari şirketlerin lehine bir durumdur. Çünkü ticaret hayatında güven ve itibarın korunması, ticari şirketlerin en büyük kaygısıdır. Yargılamanın gizli olması ile birlikte kamuya açık olmayan bilgilerinin ifşa olma riski de ortadan kalkmış olur.

Tahkim Kararlarına İtiraz Nasıl Yapılır?

Tahkim yargılamasının sonunda verilen hakem kararının, devlet mahkemeleri tarafından denetlenmesinin sağlanması amacıyla bu kararlara karşı HMK (Hukuk Muhakemeleri Kanunu) m.439’da iptal davası hakkı tanınmıştır. İptal davası, 1 ay içinde açılabilir. İptal davasının açılacağı yetkili mahkeme, tahkim yeri Bölge Adliye Mahkemesidir. Bölge Adliye Mahkemesinde iptal kararı çıkmaması halinde ise taraflar, kararın kendilerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde temyiz mercii olan Yargıtay’a da başvurabilir.

Hakem kararının iptali sebepleri, HMK m. 439/2’de sınırlı olarak sayılmış olup, maddenin gerekçesinde bu iptal sebeplerinin sınırlı olduğu açıkça belirtilmiştir. İptal sebepleri sınırlı olarak sayıldığından, bu sebepler dışında tarafların başka bir sebebe dayanarak iptal davası açmaları söz konusu değildir.

HMK m.439/2 hükmü uyarınca, iptale konu olabilecek hakem kararları şöyledir;

  • Tahkim sözleşmesinin taraflarından birinin ehliyetsiz ya da tahkim sözleşmesinin geçersiz olmaması
  • Hakem veya hakem kurulunun seçiminde, sözleşmede belirlenen veya bu kısımda öngörülen usule uyulmaması
  • Kararın, tahkim süresi içinde verilmemesi
  • Hakem veya hakem kurulunun, hukuka aykırı olarak yetkili veya yetkisiz olduğuna karar vermesi
  • Hakem veya hakem kurulunun, tahkim sözleşmesi dışında kalan bir konuda karar verdiği veya talebin tamamı hakkında karar vermediği ya da yetkisini aşması
  • Tahkim yargılamasının, usul açısından sözleşmede veya bu yönde bir sözleşme bulunmaması hâlinde, bu Kısımda yer alan hükümlere uygun olarak yürütülmediği ve bu durumun kararın esasına etkili olması
  • Tarafların eşitliği ilkesi ve hukuki dinlenilme hakkına riayet edilmemesi
  • Hakem veya hakem kurulu kararına konu uyuşmazlığın Türk hukukuna göre tahkime elverişli olmaması
  • Kararın kamu düzenine aykırı olması

Tahkim yolu, genel itibari ile uyuşmazlıkların çözümünde, tarafların devlet yargısı yerine hakem olarak adlandırılan özel kişileri görevli ve yetkili kılmalarını ifade eder. Bu sayede tahkim yoluna başvuran taraflar, devlet mahkemelerinde yürütülen yargılamalara göre daha kısa sürede ve daha az masraflı bir şekilde davalarını sonuçlandırabilmektedirler.

Çitil Avukatlık Ortaklığı Blog sayfasında yer alan hukuk ve diğer konulardaki yazılar ilk sizin e-postanıza gelsin isterseniz Çitil Haber Bülteni’ne abone olun!

Talha AVCI

Kaynakça:

https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=6100&MevzuatTur=1&MevzuatTertip=5

https://istac.org.tr/tr/hakkimizda/

https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.4686.pdf

Paylaş: