Tarafların evlenmeye yönelik ortak iradelerini mevzuatın getirmiş olduğu usul eve esaslara uygun olarak yetkili merciiler huzurunda beyan etmesi ile gerçekleştirilen evlenme hukuki işleminden kaynaklı aile kurumu yasa koyucu tarafından hassas bir şekilde düzenlenmiştir. Evlenme hukuki işlemi sonucu oluşan toplumun en küçük yapı taşı niteliğindeki aile kurumunun ayakta tutulması ve toplum barışının tesisi konusunda yasa koyucu tarafından çeşitli düzenlemeler getirilmiştir. Evlenme hukuki işleminin şartları konusunda tarafların iradesi merkez alınarak düzenleme yapılmışken boşanma hususundaysa toplumun en küçük yapı taşı olan aile birlikteliğinin ayakta tutulmasına yönelik yasal düzenlemeler getirilmiş olup taraf iradelerinin boşanma konusundaki etkisi kısıtlanmıştır.
Evlilik birliğinin süjesi olan eşler arasında gerçekleşen çeşitli vakıalar sebebiyle oluşan taraf iradeleri doğrultusunda evlilik birliğinin sona erdirilmesi amacıyla boşanma hukuki kurumu gündeme gelmektedir. Mevzuatımıza göre evlilik birliğinin tesisi hususunda, şekil şartlarıyla birlikte taraf iradeleri esas alınmak suretiyle hukuki sonuçlar doğup evlenme gerçekleştirilebilmesine karşın boşanma hususunda ise taraf iradelerinin aynı öneme sahip olmadığı mevzuatımızda düzenlenmiştir.
Tarafların ortak veya yalnızca bir tarafın diğer tarafın aleyhine olacak şekilde başvurusu üzerine gündeme gelen boşanma davaları Aile Mahkemeleri (Aile Mahkemelerinin bulunmadığı yargı çevrelerinde Aile Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemeleri) nezdinde görülmektedir. Aile Mahkemeleri nezdinde görülen davalarda mevzuatın getirmiş olduğu usul ve esaslarda davalar görülmekte olup yargılama sonucunda evlilik birliğinin ayakta tutulması temel prensibi göz önünde bulundurularak uyuşmazlık konuları çözüme kavuşturulmakta ve boşanmaya ilişkin karar verilmektedir.
Aile mahkemeleri nezdinde görülen boşanma davaları konusunda hukuk sistemimiz 2 şekilde boşanma türünü öngörmüştür. Bunlardan birisi çekişmeli boşanma davalarıdır. Çekişmeli boşanma davalarında taraflar mahkemeden boşanmaya ve ferilerine ilişkin taleplerini belirterek uyuşmazlık konularıyla birlikte taleplerinin dayanağı olan delilleriyle iddia edilen vakıaları ispat çabası gayretinde bulunmakta ve hâkim tarafından tüm bu yargılama aşamasında mevzuatın getirmiş olduğu kurallara uyularak boşanma ve boşanmanın ferileri(velayet, nafaka, maddi ve manevi tazminat) konusunda karar verilmektedir.
Çekişmeli boşanma davalarında yukarıda belirtildiği üzere uyuşmazlık konularına ilişkin birden fazla konu bulunmakta olup eşlerin sosyal ve psikolojik durumları göz önünde bulundurulduğunda talep konularının özelliklerine göre değişiklik göstermekle birlikte genellikle tarafları yıpratan bir süreç olduğu görülmektedir. Bu tür boşanma davalarında tarafların boşanmaya ve ferilerine ilişkin talepleri ve ispat faaliyetleri birlikte değerlendirildiğinde ise taraf iradelerinin ön planda olmadığı ve mevzuatta belirlenen boşanma sebeplerinden birinin oluşmuş olması ve bu sebebe ilişkin şartların gerçekleştiğinin tespiti halinde boşanmaya veya ayrılığa ilişkin karar verilmektedir.
Anlaşmalı boşanma davalarında ise yukarıda belirtilen çekişmeli boşanma davalarının aksine taraf iradelerinin ön planda olduğunu söylemek mümkündür. Anlaşmalı boşanma davalarında evlilik hukuki kurumu taraf iradeleri esas alınarak kurulan sözleşmesel ilişkisi teorisi çerçevesinde değerlendirilmekte ve evlenmenin sona ermesi hususunda da taraf iradelerinin esas alındığı kabul dilmektedir.
Anlaşmalı boşanma şeklinde evlilik birliğini sona erdirilmesi hususunda ise mevzuatımız şekil şartları öngörmüştür. Eşlerin anlaşmalı boşanma talebinde bulunabilmesi için öncelikle gerçekleştirmesi gereken şart ise anlaşmalı boşanmaya ilişkin anlaşmalı boşanma protokolü düzenlenmesidir. Söz konusu protokolde boşanmaya ilişkin irade ve boşanmada gündeme gelecek olan feriler hususunda tarafların protokolde uzlaşması ve bunu imza altına alması gerekmektedir. Bu şekil şartlarını içeren protokolün Aile Mahkemesine sunulması suretiyle anlaşmalı boşanma davası açılabilmektedir.
Anlaşmalı boşanma davalarında, çekişmeli boşanma davalarının aksine taraflar vakıalara ilişkin iddialarını delil sunmak suretiyle ispat külfeti altında olmadığını belirtmekte fayda vardır. Anlaşmalı boşanma davalarında tarafların yapması gereken mahkemeye sunulan protokolün iradelerini içerdiği ve bu şartlar altında boşanmayı kabul ettiklerine ilişkin duruşma esnasındaki beyanları yeterli olup çoğu kez bu şartlar yerine getirildiğinde mahkemeler tarafından ilk duruşmada boşanma kararı verilebilmektedir.
Yukarıda açıkça anlatıldığı üzere bu iki boşanma dava türlerinden anlaşmalı boşanma hukuki kurumu çekişmeli boşanma davalarına nazaran eşleri daha az yıpratan ve süreci kısaltan bir yol olmasına karşın hak kaybına uğranmaması için profesyonel olarak sürecin takip edilmesi önem taşımaktadır. Protokol düzenlenmesi ve protokolün içeriğinin hazırlanması hususunda eşlerin ileriye dönük olarak bir hakkı kaybı yaşamaması için uzman bir Avukatlık ve Danışmanlık Bürosuna müracaat edilmesini tavsiye etmekteyiz.