Teknolojinin gelişimi ve dijital çağa geçiş ile beraber normallerimiz değişmeye ve yerini yeni normallere bırakmaya başladı. Özellikle yakın zamanda yaşadığımız pandemi nedeniyle sağlığımızı korumak için uzaktan çalışmalara geçip evlere kapanırken işvereni de zorlayan ekonomik krizler üretim maliyetlerini düşürme çabalarını arttırdı. Tüm bunların sonucu olarak istihdamın dışsallaştırılması yoluna gidildi.
Değişen çalışma koşulları işçinin ve işverenin temel hak ve borçlarında bir farklılık yaratmadı. İşverenin temel haklarından olan yönetim hakkı çerçevesinde işveren işlerin yürütülüşü ve işyerinin güvenliği için tek taraflı kurallar koyabiliyor. Bu yönetim hakkı da denetim hakkını ortaya çıkarıyor. İşlerin yürümesi için işçinin, başta iş görme borcu olmak üzere temel borçlarını yerine getirip getirmediğini anlamak denetimle mümkün olur. Peki uzaktan çalışmalarda bu denetim nasıl sağlacanak, denetimin sınırları neler olacak?
İşveren denetimini yaparken anayasaya, kanuna, toplu ve bireysel iş sözleşmelerine, iç yönetmeliğe ve işyeri uygulamalarına aykırı haraket edemez. Özellikle bu denetimi yaparken işçinin özel hayatının gizliliğini ihlal etmemesi gerekir. İşveren işyerinin tamamını kamera sistemiyle gözetleyebilirken uzaktan çalışmada işçinin evine kamera konulması hukuka uygun değildir. Bir başka örnek iş yerindeki hırsızlık iddiasında, işveren tanıklarla beraber işçinin kullanımına tahsis edilmiş dolabında arama yapabilir. Fakat uzaktan çalışmada ev araması gibi bir uygulama ancak savcılık tarafından gerçekleştirilebilir.
İşveren denetleme yapılacağını ve kullanacağı denetleme yöntemi hakkında işçiye, iş ilişkisinin başında veya uzaktan çalışma modeline geçildiği aşamada açıkça bilgi vermeli, KVKK gereğince aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmeli ve işçinin kişiliğiyle haklarını gözetmelidir. Bu şartlar altında işçinin bilgisayar içeriğinin, bilgisayarda yaptığı işlemlerin, e-postalarının, oturum açtığı saatin, bilgisayarını kullandığı sürenin, mouse haraketlerinin denetlenmesi yapılabilir.
Online toplantılarda görüntülü katılımın zorunlu tutulması ise özel hayatın gizliliğini ihlal etmediği sürece mümkündür fakat iş ilişkilerini etkilemiyorsa ve işçinin aktifliği ispatlanabiliyorsa daha ölçülü bir yol olarak yalnızca sesli katılım tercih edilebilir, görüntü açmak zorunlu olmamalıdır.
İşçinin fotoğrafının ve videosunun çekilmesi, sesinin kaydedilmesi işçinin açık rızasına bağlıdır. Dolayısıyla online toplantılar kayıt altına alınacaksa katılan her kişinin rızası alınmalıdır. İşçilerin paylaştığı tüm görüntüler, sesler, kullanıcı isimleri, video kayıtları KVKK kapsamında kişisel veri oldukları için bu veriler rıza alınmadan üçüncü kişiler ile paylaşılamaz şayet paylaşılırsa cezai yükümlülükleri mevcuttur.
Uzaktan çalışan işçiye görev listesi verilmesi, işçi bu görevleri yerine getirirken harcadığı zamanın ve yaptığı işin dökümünü oluşturması, bu dökümlerin kontrol edilmesi bir başka uzaktan denetim yöntemidir. Ortalama olarak öngörülen sürede işi bitirmesi durumunda görevini yerine getirdiği varsayılır.
İşveren uzaktan çalışan işçiyi yukarıda saydığımız şekillerde denetleyebileceği gibi işçinin çalışma yerini yani evini, sağlıklı bir çalışma ortamı oluşturmak amacıyla teftiş de edebilir fakat işçinin izni olmalıdır. İşçi izin vermeden yapılan teftiş konut dokunulmazlığı ihlali ve özel hayatın ihlali sonucunu doğurur.
Ecem Gündüz
Çitil Avukatlık Ortaklığı Blog sayfasında yer alan hukuk ve diğer konulardaki yazılar ilk sizin e-postanıza gelsin isterseniz Çitil Haber Bülteni’ne abone olun.